Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

İHANET-Tahsin AKDUMAN

16.02.2014
563
A+
A-

İhanet hemen hemen nankörlükle örtüşse de arada bir kaç fark vardır.


Bir insanı sırtından vurmak, yarı yolda bırakmak..vb olayları kapsar. Aslında ihanet, size faydası olan bir insana veya kuruma kötü bir şekilde cevap vermektir. İhanet insanoğlunun var olduğu sürece yaşamaya devam edecek duygulardandır. Kişiye duyulan güveni kötüye kullanma, hainlik etme ihanettir. İhanet eden kişiye hain denir.

Tarih milletimize karşı yapılmış pek çok ihanetler kaydetmiştir. Vatana ihanet, vatan hainliği meşru egemenlik organını devirmeye veya otoritesini yıkmaya, bağlı olduğu devletle veya organları ile savaşmaya veya düşmanla işbirliği etmeye yönelik eylemlere verilen addır.

Tarihe baktığımızda yüzlerce hadise karşımıza çıkar. Ankara savaşında Yıldırım Beyazıt’ın ordusunda bulunan 30 bin kişilik kara tatarların karşı tarafa geçmesi savaşın kaybedilmesine sebep olmuştur. Sonuçta devletin, karışıklıklar sonucu 10-20 yıl fetret devrine girmesi ve gerilemesi ile sonuçlanmıştır.

Yine ikinci Viyana kuşatmasında Kırım hanı Murat Giray Tuna nehrini geçerek yardıma gelen düşman Leh kuvvetlerine engel olmayarak sadece seyretmesi bozgunun başlamasını hazırlamıştır.

Yakın tarihimizde yüzyıllardır beraber yaşadığımız Arapların birinci dünya savaşındaki ihanetlerinin acı sonuçlarını hala günümüzde de yaşıyoruz. Yine Cumhuriyetten sonra da birlikte kader birliği yaptığımız Kürt kardeşlerimizin yabancı ideolojiler ile kandırılarak Devlete başkaldırmaları ve mücadeleler 50 bine yakın insan ve milyarlarca maddi maliyetlere mal olmuş ve olmaktadır.  Olan yine yüzyıllardır kardeş olarak yaşayan bizlere olmaktadır.

Tüm tarihi olayları incelediğimizde görüyoruz ki; problem ne düşman kuvveti, ne zekâsı ne teknik yetersizliklerdir. En büyük sorun birliğin bozulmasıdır.

Devlet nedir? Hepimizin birlikte kader birliği ettiğimiz ve kendimizin huzur ve mutluluğu için kurduğumuz bir yapıdır. Biz bir aile gibi çalışırız kazanırız, bölüşürüz. Sevinçte ve hüzünde de beraber oluruz. Bizim huzurumuzu bozanlara karşı da hep beraber mücadele ederiz. İçimizden birileri hata yaparsa da onu ıslah etmeye uğraşırız. Devletin başı veya hükümetin de beğenmediğimiz icraatları varsa onu da seçimlerde değiştiririz. Hataları meşru zeminde mücadele ederek gideririz.

Günümüzde de devlet veya başındaki hükümet karar almıştır. Komşu bir ülkeye yardım gönderecektir. Veya asker veya silah gönderecektir. Bunları gizli veya açık yapabilir. Bunları gizli çalışmalar yaparak sonra da paldır küldür engellemeye çalışmak, medyaya veya dünya kamuoyuna devleti zorda bırakacak şekilde ifşa etmek, zora sokmak, sıkıştırmak hatta bunları gazete ve TV lerde savunmak ne anlama gelmektedir. Kendi devletinin ve kendisinin zorda kalacağını düşünmeden devleti silah kaçakçılığı yapıyor diye basının diline vermek ne demektir.  Kusura bakmasınlar bunlar vatana ihanettir ve hainlikle eşdeğerdir.

Devlet başka devletler ile karşılıklı anlaşmalar yapabilir. Bu başka devletlerin hoşuna gitmeyebilir veya çıkarlarına terstir.  İçimizden birilerinin de bu oyunlara alet olup dış devletler ile beraber olup Milletimizi milyarlarca maddi kayba sebep olması kendi ayağımıza kurşun sıkmaktır.

TBMM’ nin kürsüsünün arkasında “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir yazmaktadır.” Egemenlik kimse ile paylaşılamaz. Devletin bekası için yargı da dizayn edilir yasama ve yürütme de yeni kanunlar ile düzenlenebilir. Hainler ve ihanet içindekiler devletin kurumlarını ve elemanlarını kullanarak devletin bekasına kastederler ise TBMM ve hükümeti de her türlü tedbiri almaya mecburdur ve yetkilidir.

Tarih sonuca bakar. Bizler de işin sonucunda olan kar veya zarara göre olayları değerlendiririz. Milet her şeyi biliyor. Detay vermeme gerek de yok. Tarih ihanetleri ve hainlikleri unutmadığı gibi milletle unutmayacak ve önümüzdeki seçimlerde gereken cevabı verecektir.

Sonsuz selam ve sevgilerimle, hoşça kalınız.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.