Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

TOHUM TAKAS ŞENLİKLERİ VE TARİHE KARŞI SORUMLULUK

06.01.2015
816
A+
A-

Çok değil sadece 20 yıl önceye gittiğimizde bugüne göre farklı bir tat vardı yediklerimizde. Domatesin kokusu, yumurtanın tadı farklıydı. Sadece tat değil, çok daha sağlıklıydılar. Bugün kalabalık şehirlerdeki nüfusun artması, yeme içme kültürünün ister istemez değişmesi ile büyük kitleler için daha fazla üretmek, tedarik etmek zorunluluğu söz konusu. Bu zorunlulukları ve de üretimin fazlalaşması gerekliliğini anlıyor ve bir kenara not ediyorum. Bu, başka bir yazının konusu olabilir.

Ancak üzerinde durmamız ve de dur dememiz gereken bir nokta var. Yerel tohumları, yerel üretim yöntemlerini her geçen gün kaybediyoruz. Birkaç yıldır saygıyla takip ettiğim bir çaba, bu süreci durdurmak,  farkındalık oluşturmak ve de yeni nesillere o güzel tatları taşıyabilmek için güzel bir etkinlik ortaya çıkarıyor. Tohum Takas Şenlikleri… Bahçelerde aile çapında ekim yapanlar, geniş alanlarda kapsamlı üretim yapanlar, yüzyıllardır gözbebekleri gibi korudukları  tohumlarını takas ediyorlar.  Ticari kaygılarla değiştirilmemiş, yerel toprak ile uyumlu, insanların bin yıllardır edine geldikleri yeme içme alışkanlıkları ve de genetik kodlarına uyumlu tohumların üretiminin yaygınlaştırılması ve de kaybolmasının önlenmesine ve biyolojik çeşitliliği korumaya çalışıyorlar. Bildiğim kadarıyla, Torbalı’da, Bodrum’da ve ilk olarak da  yerel çalışmalarını uzun zamandır ilgiyle takip ettiğim Seferihisar’da bu etkinlik yapıldı. Bu yerlere bakıp da sadece tarım ilçelerinde düzenlenebilir demeyelim. Yaygınlaşabilecek bir etkinlik. Mengen ’de de her bahçede, küçük de olsa ekip biçme yaygın, yazın bahçeler yeşil. Yerel tohumların da eskisi gibi kullanılarak devamı  gerekiyor. Etkinliklerde çocuklar için tiyatrolar gibi eğitici eğlenceli oyunlar oynanıyor.

Ben babaannem ve dedemin, köyde ananem ve dedemin dibinde bahçede bel yaparak, kavaklıkta sulama yaparak büyüdüm. Şükrediyorum.  Yazın babaannem Sermin Tatlı ve Tevfik Tatlı ile  sofrada sohbet ederken yediğimiz fasulyenin yerel tohum olduğunu ve babaannemin onu sakladığını söylemesi ile bu projenin Mengen’de de  yapılabileceğini düşündüm. Sonra eniştemlerde halamın misafiri olarak yemekteyken akrabamız Filiz Şentürk Beşlioğlu hanım da  kendilerinde yerel tohum olduğunu söyledi. Kuzenleri, çocukları heveslendirdi bu proje. Annem ile  süt almak için Yörükler köyünde komşuya gittiğimizde kenarda duran salatalıklar dikkatimi çekti. Tohum için ayırdıklarını ve yerel olduğunu söylediler. Birkaç tanesini rica ettim,  paylaştılar. Şunu demek istiyorum ki Mengen’de de korunması yaygınlaştırılması gereken epey ürün var. Bu konuyu Ankara Üniversitesi Tarih bölümünde Doç. Dr Hatice Oruç hanım ile de konuştum. Kendisi değerli bir hocamız. Mengen Çubuk köyünden. 100 yıl önceki tarihi evraklarda adı geçen bazı ürünlerin şimdi olmadığını ifade etti. Şunu da belirtmekte fayda var. Hayatın akışı son 20 yılda çok daha hızlı değişti. Yani tatlar kayboluyor, kanıtlanmaya muhtaç  olsa da hastalıklar ile beslenmenin ilişkisi bir çok uzmana göre artıyor.

Doğa öyle kolaylıkla vazgeçilecek bir şey değildir. Gündelik hayatta karşılaşılan, çoğunlukla da görmezden gelinen haksızlıklara, düzensizliklere, adaletsizliklere, vurdumduymazlıklara karşı insanın duyarlılığını korumasına yardımcı olan, insanın insanlığını hatırlatan dostlardan biridir ve insan bu nedenle doğaya karşı sorumludur.

Tüm insanlar Kur’an’ da halife olarak tanımlanırken,  -ki halife kelimesine başka anlamlar zaman içinde sosyolojik süreçler içinde yüklenmiştir-  irade meziyeti ve sorumlu olma yükümlülüğü ile meleklerden üstündür.  Sorumlu olma insanı insan yapan önceliktir. Bu şekilde, Allah tarafından  hiçbir kişi ya da meta aracılığı olmadan bireysel olarak muhatap alınır.  Tüm canlıların hakkı için sorumludur insan. Doğadaki canlılığın yaşama hakkından, gelecek nesillerin de doğadan faydalanma hakkından sorumludur. Tabiat insanlığa sunulmuş nimettir, korumak da insanın vazifesidir. Kendi varlığı için, varlığının devamı için doğal bir vazife…

Bu konu ile ilgili tohum takas şenlikleri  hakkında  internetten bilgi edinmek,  yasal  şartları vs. anlamak mümkün. Paylaşarak  hem bir güzel şenlik yapıp, hem de doğa ve komşular ile paylaşmak mümkün olabilir . Yaşam sonsuz devam eden bir döngünün kısa bir parçası, hepimiz için olduğu kadar doğa için de…

YORUMLAR

  1. HASAN TAŞ dedi ki:

    Mengen için güzel ve yerinde bir adım olacağını düşünüyorum. Bölgemizde ekonomik kaygılar taşımayan yerel üretimimizi çok güzel ve doğal noktalara taşıyabilir. Mengenimizin doğal güzellikleri yanında, oluşacak doğal ürün deseni sayesinde güzelliğine güzellik katacaktır.