Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

HERGÜN BAYRAM OLSA…

13.10.2014
518
A+
A-

Geçen hafta Mübarek Kurban Bayramını hep beraber yaşadık. Dini Bayramları inancımızın gereğini yaşamak, yoksullara ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmek, sahip olduklarımızı insanlarla paylaşmak, büyük ve küçüklerimizle görüşüp ayrı bir havada ve mekânda güzel zamanlar geçirmek, bu arada dinlenmek ve tatil olarak yaşıyoruz. İslam’ın ilk günlerinden beri yüzyıllardır bu böyle yaşanıyor. Milli ve manevi bağlarımızın güçlenmesi ve millet olarak geleceğimizin teminatı olarak yaşanmaya da devam edecektir. 

Bu arada insanlar dinlenmek, başka işler yapmak, rutinin dışına çıkmanın değişik davranışlarda bulunmanın da hazzını yaşıyorlar.

 Bana soracak olursanız bayramın tamamında dinlendiğimi söyleyemeyeceğim. Çünkü kurban kesmek ve devamı işleri yapmak bana kaldığından ilk gün bayağı yorucu oluyor. Bayramda yaptığım en güzel işler; Başta annem olmak üzere büyüklerden hayatta olan halam ve arkadaşlarla birlikte ziyaret ettiğimiz ilkokul öğretmenim Sevim hocamı ziyaretimdir. Bu ziyaretlerde ve bayramda bizi ziyarete gelenler ile ilgili çok güzel hatıralarımızı anlatabilirim. Annemin yeri başka ve tabi kırk sene önceki öğretmenimim yeri başka ve onların hayır duaları başkadır.

Ancak halamı ziyaretimde onunla sohbet ettik. Bana sitem etti; “ Hala ne diye çalışıyorsun. Sen emekli oldun. Artık uğraşma. Resmi, siyasi, özel vs. birçok işi artık bırak dinlen! “ diye çıkıştı. Halam bu arada da bana bazı yapacağım işleri de laf arasında söylemeyi de ihmal etmedi.

Ben de bu sözlerden az buçuk etkilenip düşünüyorum ve iki arada ve bir derede kalıyorum. Resmi, özel birtakım görevlerim var, Bu arada Mühendislik bürosu açan oğlumun yerinde, geç gidip erken çıksam, bazen uğramasam da bir makam ve masam ve de görevlerim var. Bu arada bazen toplu ölümlerin olduğu bir kümesi idare etmeye çalışıyorum. Evde bahçede benim yapmamı bekleyen işler var. Halamı dinleyip her şeyden elimi eteğimi çekmeli ve evde yatıp dinlenmeli mi, veya hanımı alıp, arabaya atlayıp turistik seyahate gezmeye mi gitmeliyim? Yaş elli altı  daha çok gencim!… Zaman zaman tatile gider, gezer dinlenir fakat iş oldu mu da hindilerin yanına girer saatlerce koku, yorgunluk demez çalışırım. Ben köy çocuğuyum. İneklere, tavuklara bakma, öküzle veya traktörle çift sürme harmanda batozda çalışma her şeyi yaptım.

 İslam ve inancımızın gereği elinde bir fidan olan kıyamet vakti olsa bile dikmesi emredilmiştir. İnancımızda emekli olmak yoktur. Çalışmaya, insanlara faydalı bir şey yapmaya gücü yeten ölene kadar bunları yapmakla mükelleftir. Yani insan ölene kadar üretim yapmaya, maddi veya manevi üretici olmaya mecburdur.

Ancak üretim yapan çalışan insan dinlenmeyi de ihmal etmemelidir. Hayatının sonuna kadar çalışıp hiç harcamayan, yemeyen, gerektiğinde dinlenmesini bilmeyen insanın motordan farkı kalmaz. Bu konuda kitaplar okuyor aydınlanmaya çalışıyorum.

Ernie J. Zelinski’nin Çalışmama Keyfi (The Joy of Not Working) isimli kitabında bir taraftan insanın sevdiği işi yaparsa başarılı olacağını, bir taraftan da verimli çalışabilmek için dinlenmenin ne denli önemli olduğunu anlatıyor. Kitapta önemli insanların sözlerinden bazıları benim de hoşuma gitti;

Irwin Edman; “ Kalitenizin ölçüsü boş zamanlarınızda ne yaptığınızdır. Medeniyetlerin kalitesi de insanlara sağladığı boş zaman ve bunun kalitesi ile ölçülür.”

Abraham Lincoln; ”Babam bana çalışmayı fakat işin esiri olmamayı öğretti. Şimdi okumanın, hikâye anlatmanın, şakalaşmanın, konuşmanın ve gülmenin iş kadar hatta ondan da önemli olduğunu biliyorum.” 

Graffiti; “ Gereğinden çok çalışmanın karşılığını ileride bir gün alabilirsiniz, ama dinlenmenin karşılığını hemen alırsınız .”

George Bernard Show; ” Çoğu insan yılda bir – iki kez düşünür. Ben uluslararası şöhretimi haftada bir – iki kez düşünme ve dinlenmeye vakit ayırma sayesinde yaptım.”

Robert Frost;   “ İşini her şeyden önemli sayarak günde sekiz saat çalışan, sonunda çalıştığı yerin başına geçer ve günde aynı hızla yirmi dört saat çalışmaya mahkûm olur.”

Jack Parr; “ Hayat birçok engelle doludur, en büyüğü de kendinizsinizdir.”

Bertrand Russell; ” İşinizin çok önemli olduğunu düşünüyorsanız, bu sinirlerinizin ciddi biçimde bozulduğunun en açık göstergesidir.”

L. P. Smith ; “ Eğer boş zamanınız yoksa ruhunuzu kaybediyorsunuz demektir.” 

Edward Newton; “ Mutluluğun formülü, gerektiğinde önemsiz şeylerle meşgul olabilmektedir.”

Çalışmanın en önemlisi de dinlenmenin önemini çocuklarımıza ilkokuldan üniversiteye kadar öğretmeliyiz.

Sonsuz selam ve sevgilerimle, hoşça kalınız…13.10.2014 ……. 

YORUMLAR

  1. Kamil OĞUZ dedi ki:

    İlk defa çalışmayla beraber, dinlenmenin de önemli olduğunu anlatan bir yazı okuyorum.Bu tür yazıların çoğalması ve okuyanının çok olması insanların sağlıklı yaşaması için de önemli.sayın yazara sonsuz teşekkürler.