Hesap
Meyhanedeyim,
Kafam kazan gibi.
Şişeler boşalmış, kadehim de öyle.
Tıpkı cebim gibi.
Sebebim sensin, sen her şeyimdin…
Her yerde aradım.
Evimde, resimlerde, mektuplarda,
Odalarda, aynalarda, mendillerde,
Son adres burayı gösterdiler,
Kadehler ve şişeler…
……………………….
Karanlık, izbe, dar sokakta bir meyhane.
Kimse kalmamış.
Masalar toplanmış, masam darmadağın.
İzmarit dolu kül tablam,
Onlara geçmiş sözüm.
Biraz sonra garsonlar gelecek çifter çifter
Kafam bulanık.
“Yedin, içtin, sökül paraları!” diyecekler,
Metelik yok,
Bulaşıkhane mi?
Hazırım, “Gidelim.”
Kollarımdan kavradılar, üstümü aradılar.
Muhtar çakmağım, aynalı tütün tabakam,
Dün akşam ki hesaba saydılar.
Hesabın içinden çıkamadı bunlar,
Eksik var.
Az sonra patron gelecek,
Şenlik var!
“Yıkıl karşımdan !” diyecek,
Görmüyor musun halimi?
O iş tamam tekmil yıkılmışım.
Ya da “Defol git, gözüm görmesin !” diyecek,
Yine bir kaybım yok, aranıyorum.
Belki de öldürecekler, ödemem gerek hesabı.
Ben zaten ölmüşüm.
……………………..
Hesap tamam, borcum yok.
“Patron, şerefe son bir kadehe ne dersin?”