SAKİN ŞEHİR HAREKETİ

Türkiye’nin yerel gündemi
Sakin şehir hareketi, 1999 yılından bu yana 30 ülkeden 192 kentin üye olduğu, geçen süre içerisinde uluslar arası prestiji artan sivil bir inisiyatif. 2009 yılında İzmir Seferihisar’ın üyeliği ile Türkiye’deki ilk sakin şehir, kendi değerlerini koruyarak , insan odaklı yaklaşımları ile kalkınma yolunu seçti. Şimdi son üyemiz, Güneydoğumuzdan, Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesi oldu. Toplam 9 ilçemiz Birliğin üyesi konumunda. Bu ilçeler, Ordu Perşembe, Kırklareli Vize, Isparta Yalvaç, Sakarya Taraklı, Muğla Akyaka, Çanakkale Gökçeada, Aydın Yenipazar, İzmir Seferihisar ve Şanlıurfa Halfeti.
Yerel el sanatlarının, mimarinin korunması ve teşvik edilmesi, ekolojik gastronominin uygulanması, kalkınmanın yerel dinamiklerinin ihmal edilmemesi, trafiğin olabildiğince azaltılarak, bisiklet gibi alternatiflerin yaygınlaştırılması, fast food yerine yere ürünlere ve yemeklere önem verilmesi, geri dönüşüm, yenilenebilir enerji ve tasarruf, Birlik üyesi olmak için ve sonrasında ilçelerin kendilerine yol edinmesi gereken yaklaşımlar arasında.
Citta slow (sakin şehir) hareketi İtalya’nın Chianti kentinin belediye başkanı ve arkadaşlarının girişimi ile başladı. Önce civar ilçelerin katılımı ile 30 ülkeye ulaştı. 50.000 den az nüfusu olan kültür, doğa ve tarih adına hassas, tek tipleşme yerine mimaride, lezzette, yerel ürünlerde, el işlerinde yerel dinamiklerin korunmasını hedef belirleyen ilçeler ile daha da genişleyecek gibi görünüyor.
Bu yol ile ilçeler, binlerce benzerinden ayrılarak farlılıklarını koruma imkanı oluşturuyor. Kalkınmanın yerel modeli de enerjisini sakince gösteriyor. Yerel özelliklerini koruyan ilçeler de, insan, doğa ve kültür arasında bir saygının hüküm sürdüğü yerler olarak, bunu arayan insanları ağırlıyor. Şehirlerin yorucu ve hızlı atmosferinden kaçan insanlar sükunet içerisindeki bu ilçelere giderek, yerel ürünler, yerel tatlar, ve sakin bir atmosferde boş vakitlerini geçirmek istiyorlar. Örneğin Seferihisar’da tarlaların daha çok ekilmesine, doğanın daha çok korunmasına , halkın kendi değerleriyle daha derinden buluşarak gelirini artırmasını sağlamış. Kalkınmanın sadece betonlaşarak sağlanmayacağını gösteren çok güzel bir örnek. Asıl fayda, o ilçede yaşayan halk üzerinde oluyor. İlçelerine daha çok sahip çıkarak daha mutlu bir yaşam devam ettiriyorlar.
Bu çalışmanın amacı, geleneksel değerleri korumak kadar, bilimi yönetişimde ön plana çıkarmak, verimli yaklaşımları hayata geçirmek… Bununla birlikte eş güdüm halinde elbette, demokratik katılım ile yönetişime herkesi katabilmek. Yerel gündemimizde tutmamız gereken hedeflenebilecek güzel bir proje. 2009’dan bu yana Türkiye’de de farklı kentlerimize iyi bir telaş yaşatmakta.
TRT belgesel kanalında ifade ettiğim ilçelerin ‘sakin şehir’ hallerini anlatan güzel bir belgesel hazırlanmış. Son iki bölümü 6-7 Mart ve 13-14 Mart tarihlerinde TRT Belgesel kanalında saat 21:00 de Yalvaç ve Yenipazar ile devam edecek. Fotoğraf da belgeselin afişi.
Geleceğe yerel lezzetlerimizi, beslenme alışkanlıklarımızı , yerel tohumlarımızı, çarşı pazarımızı, mimarimizi, el sanatlarımızı koruyarak, sağlıklı bir şekilde adım atabiliriz.Bu değerler ile sükunet birleştiğinde insana daha duyarlı ortamlar ortaya çıkmakta. Dikkate alınması gereken unsurlar ve uluslar arası bir Birlik, ilçeler adına güzel bir hedef oluşturuyor